Nihayet! Dedi yaşlı adam.
Nihayet!
Hiç gitmeyecekmiş gibi geldi
Eski dostu.
Acaba anlamış mıydı telaşını?
Gitsin diye gözünün içine bakışını
Anlasa inadına didiklerdi
Ne kurttu o…
“Geçmeli” dedi fısıltıyla.
Akşam güneşinin
Yarım yamalak izler düşürdüğü
Tezgâhın ardından doğruldu.
İskemlesini aldı.
Kapının önüne koydu.
Toparladı çırpınan yüreğinin
Yorduğu soluğunu.
Beklenen, akşamı
Bin kat daha güzel etmeye
Neredeyse gelirdi.
Otururken kapı önüne
Gözü ilişti
Kol düğmelerine
Atmıştı rengi ama içlerinde
En beğendiği onlardı.
Buruşuk ellerini gezdirdi
Pantolondaki ütü izlerinin üstünde.
Pek hamarattı hanımı
Hakkını yememek lazımdı
Yaşlanmasına rağmen
Asla aksatmadı kadınlık görevlerini
Ah! Bir de her akşam
O soran gözlerle bakması olmasa…
“Yok” demenin ne zor olduğunu
Bilmez mi?
“Hayırsız” dedi, kendi kendine…
Yüreğindeki sevgiyi daha bir duyarak
Oğul gelin bir yana da
O gözleri kömürlü parmaklarla yerleştirilmiş
Lacivert gözlü torun
İşte onun hasreti beterdi.
Demişti. “Gitme”
“Son zamanlarımızda bizi boynu bükük koma”
Ama nerde!
Gitmişlerdi…
Ne haber, ne eser
Sızlayan dizlerine dokundu
Gözlerini köşe başından ayırmadan
“Şimdi çıkar” dedi
“Geçer önümden.”
Son zamanlarda ona
Adeta insan olduğunu, yaşadığını
Hatırlatan o güzel yanık sevda
Adımlarının birbiri önüne geçişini düşledi
Tam o anda göründü.
Köşe başından geliyordu.
Rüzgâr ne mutludur şimdi
Tenine dokunmaktan
Nasıl doyasıya kokluyordur şimdi.
İmrendi.
Yüreğinin ihanetinden korktu bir an
“Sakın durayım deme” dedi içinden
“Sakın durayım deme!”
Yaklaştı beklenen
Beklendiğini bilmeden
Tam önüne geldiğinde
Daha fazla dayanamadı
Gizledi gözlerinin ardına
Son anı
Hapsetti.
Kırmızı bu kadar mı yakışırdı insana.
Yitip gidene dek izledi
Alaca karanlığa süzülüşü…
Nasıl bir haldi bu
Nasıl dayanacaktı bu yorgun yürek.
Bunca yüke
Sabır diledi.
Kalktı.
Ağır ağır doğruldu
Zor zekât kapattı kepenkleri
Evine yürüdü.
Üç beş adımdı zaten
Kendileri gibi eski kapıyı
Açtı karısı
Başında tülbent, kollar çevrili.
Ya namazdan dönülüyordu
Ya durulacaktı azdan
Abdest alınmıştı.
Klor kokan karısının
Sorgular bakışlarını görmemek için
Başını her zamanki yerlerinde duran
Terliklerine eğdi.
Giyindi.
Kendi gibi eski radyonun düğmesini kıvırdı
Pencere önünde ki divana oturdu
Kendi yansımasını
Karanlığın ayna ettiği camda gördü
Derin bir iç geçirdi
Radyodan gelen
Şarkının denkliğine şaştı.
Acı bir tebessümle kıvrıldı dudağı
“Daha önceleri neredeydiniz”
Sahi daha önceleri neredeydiniz
Neredeydiniz…
Ücretsiz Sevkiyat
Hızlı ve Ücretsiz Gönderin
Çevrimiçi destek
Nihai ve 7/24 Destek
3d Güvenli ödeme
Güvenli Çevrimiçi Ödeme
Hepsi Zamansızda
Güvenli alışveriş noktası
Hızlı ve güvenli ödeme
Toplamda - 3 yorum
Hikaye tadında şiirlerinden birini daha okumanın mutluluğunu yaşıyorum eline sağlık hocam
Çok güzel olmuş başarılarınızın devamını dilerim 👏
🙏🏻👌👌