Bu Gece İstanbul’da Beklenen Var

Siz nereden bakarsınız bilmem
Ben ağır giden bir vapurun
Üstünden martı çığlığında baktım hep
Ay tutuluyordu Galata üstünden
Sarayburnu’nda balıkçı oltasına takılmış
Kıvrak istavritin sessizliği tutmuştu
Bekri Mustafa’dan eser kalmamıştı
Motor sesleriyle dağılan teknecilerde
Yunuslar gizli saklı şehrin derinlerinde
Baktım bir gece vakti Kız Kulesindeki girdaba
İçine ne dertler çekti
Yosun bağlamış kayalıkların anıları yazılırken
Son feribot da kalktı
Ay kapkaranlığa gömüldüğü an
Bandırma vapuru yanaştı Yenikapı’ya
Kumkapı’da kadeh sesleri arasında
Dargın bir kemancının
Küfreder gibi şarkısında
Bölündü karpuz dilimi
Kokusu peynire karıştı
Kargalar kolladı martı yuvalarını
Bazısı bakkallardan bir şeyler çaldı ve sakladı
Sokak kedilerinin midelerinde açlığın gürültüsü
Ev kedisi cama yapışık izledi onu
En burjuva ve en aptal haliyle
İnsanlar caddelere doluştu
Köprülerde kontrast farlar
Bu gece İstanbul’da bir beklenen var