Görüntü açıklaması

Ücretsiz Sevkiyat

Hızlı ve Ücretsiz Gönderin

Görüntü açıklaması

Çevrimiçi destek

Nihai ve 7/24 Destek

Görüntü açıklaması

3d Güvenli ödeme

Güvenli Çevrimiçi Ödeme

Hepsi Zamansızda

Mağazaya git

Dinocu Antropolojik Yaklaşım ve Sadece Şeyma

Erdal Alper
10 Ağustos 2019
Image Description

Sevgili yaz ortası en çok ilgi isteyen malum organa istinaden jean yerine şort, kapri giyen sahil kenarı sakinleri! Değerli “abi bizde o organ sürekli ilgi ister haliyle yaz kış şalvar kurtarır”cı Amed’li kekelerim! Ve pek kıymetli “Aaa bize ne ayol. Bizde söz konusu malum organ yok ki”ci, fundamentalistler!

İnsanın tanımı yapılırken en yakın canlılık akrabası hayvan merkez alınır. Misal Homo Sapiens (Pislik yapmayın bakim, o “Homo” sizin sokakta ya da millet bahçesinde çayınızı kekinizi yedikten sonra çimlerinde yuvarlanırken kullandığınız “Homo” değildir.) 

Vücutsal araç bakımından en zayıf canlı türlerinden olan insanın bir özelliği de “elleri”ni (Serbest üst iki exteremite) büyük beyni (Serebrum) yardımıyla, kullanarak araç yapabilmesidir. Ayrıca bu özelliği Akionlu Tomas tarafından “Habet Homo rationem et manum” denilerek kutsanır. Bu bağlamda insan dışsal araçları kendi bünyesine katmada bir numaradır. (Bu “katma” yı istediğiniz kadar yanlış anlayabilirsiniz) Bu arada ismini ve beraberinde vecizesinin Latincesini de unuttuğum değerli bir amcamızın “Eller insan beyninin dışa açılan kısmıdır” demişliğini hatırlatarak “eller”in insanlaşma için önemini bir kez daha vurgularım sevgili okur.

“Bu ne l.n! bu yaştan sonra antropoloji mi okuyacağız”cı daha önceden tanışmışlığımız olan kekelerim! Sevgili “bu yazıda libidallık nerede Dino?”cu hemşehrilerim. Ve pek kıymetli her haliyle Dino okuyucuları!

İşte bu araç yapabilme özelliği insanın tanımlanmasında bir ufuk açar; “Homo Erectus” tanımlamasını doğurur. (Konunun benden beklenmeyecek derece de bilimselleştiğinin farkındayım sevgili okur)

Vücutsal araç bakımından fakir dediysek o kadar da değil sevgili okur. Alın işte son günlerde ülkenin edebi hayatını hallaç pamuğu gibi atan olay! L.n o ne biçin vücutsal araçtır ki bir-iki kullanımı ile bir “hiç”ten ilk basımı 40.000 (KırkBin) satan ve ikinci baskısına bir hafta içerisinde hazırlanan koskoca(!) bir “Yazar” yaratabiliyor? 

“Bunun adı lam-i cimsiz; konmadır (Açın TDK sözlüğü yanı sıra Sevanyan sözlüğü). Bu emperyal tecavüz ve üretmeden tüketme kültürünün bir orta doğu ülkesine, popüler kültür üzerinden “sokma”, yaygınlaştırma eylemselliğidir ”ve benzeri alengirli laflar bizi kesinlikle ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren tek şey; vücutsal bir aracın Türk Edebiyatının “önünü” bu denli açabiliyor”un hayret ve dumurunda olmamızdır. Oysaki Dino çevresi olarak mevzu bahis organın yarım gövde kadar yukarısında duran başka bir organı kutsamıştık. İnsan yanıldıkça yaşamın ustası oluyor’u hatırlataraktan “yanılmanın” verdiği yaşam ustalığının hazzına sigara içimindeyim sevgili okur. Bir de mevzu bahis vücutsal organın kullanılabilmesi için gerekli olan karşıt organın erkekte ve erekte olması determinantını “yanılmadan” aldığım hazza, erkekte-erekte-erektus troykasını katarak katladıkça katlıyorum (bir Memur kafası mı sarsam ne?) 

İnsan sanat üretebilen hayvandır. (Zoon-gramafi- Latince olmasını umarım. Ki terimi mabâdımdan uydurdum) diyerekten benim “yanılmanın” kazandırdığı “yaşamsal ustalığı” ıskalayan Aristo emicemizi anmadan edemiyeceğim. Zira bizim ülkede Homo Sapiensler değil Homo Sevişkenuslar ve Homo Verişkenuslar edebiyat yapmaktalar. Bu denli uzun bir giriş ve gelişme bölümünden sonra, Dinocu insan tanımını sunarak sunuca gitme gerekliliği duyuyorum sevgili okur. Bu arada “soğanı ağlatacağımız günler yakındır“

– İnsan Sevişebilen hayvandır. (Homo Sevişkenus) umut ederim ki bu tanım bilim çevrelerince kabul görür (Belli mi olur leyn! bakarsınız Sience kapaktan vermiş yazıyı) 

“Hawking amcamızın yengemizi, sekreteriyle olan ve tarihin kaydetmesi gereken aldatmasından “ete dayanmak”ta övgüyle söz ederken Acun abimizin Sadece Şeyma ile olan girme- çıkma eylemsellğini çok mu gördün”cü kekelerim! (Bkz. Dino Yazıları; Ete Dayanmak) Unutmayın ki Hawking fizikçi Acun ise medyacıdır. Hem Hawking’in sekreterinin vücutsal organını kullanımı sonrası, sekreterinin Sience de ya da herhangi bir bilim akademisinde söz sahibi olmuşluğuna kim tanıklık edebilir ki? Hawking sekreterini fizikçi mi yaptı leyn alla alla? Neyse konunun uzamışlığının farkında olaraktan bitiriyor sizleri selamlıyorum. 

Walla yukarıdaki paragrafı bitirmek istedikçe aklıma bir şeyler gelip duruyor alın işte bir tane daha “Adını hatırlayamadığım bir yunanlı filozof Gerusia Meclisinden alınacak bir karar ile tüm eşeklerin at ilan edilmesini talep etmişti “hadi l.n eşekten at olur mu?” yanıtı karşısında adını hala hatırlayamadığım yunanlı amcamız şöyle buyurmuştu “Gerusia meclisi sakinleri oylarını kullanarak nasıl ki eşekleri senatör yapabiliyorlarsa pekâlâ oylarını kullanarak eşekleri at ilan edebilirler” (Bkz Dino Yazıları; Haybeden) üleyn adamlara bak. Oylarını kullanarak eşşekten at yapabiliyorlar. O da bir şey mi leyn bizim ki şeyini kullanarak sadece Şeyma’dan edebiyatçı(!) yapıyor. Öpmek lazım o şeyi.

Konu bu denli ero-bilimsel iken Einstein amcadan söz etmemek mümkün mü sevgili okur? “Einstein, kütle ile enerji arasında ki ilişkiye Dino’nun Acun ile “Sadece Şeyma“arasındaki ilişkiye burnunu soktuğu kadar sokmamış olsaydı dünyada ne Hiroşima ne de Nagazaki yaşanırdı” diyen kekelerim, bir uçağın tam 10.000 metreden yere çakılmasından Newton’u sorumlu tutabilirler mi.? Ya da mevzu bahis kitap yazarının vücutsal organını kullanmasından Freud’u sorumlu tutabilirler mi?” çelişkileri üzerinden konuyu Fenerbahçe spor kulübüne getirmeye niyetliydim ama bir yerlerde bir kopukluk olmasından kaynaklı olacak ya da bir bağlantının olmamasından mütevellid (Bülent Ersoy’u neden hatırladım?) var olan bağlantıyı kuramadım sevgili okur! Neyse “tüm fikirler Tanrıdan gelir. Ve bir bilim adamının amacı tanrının aklını okumaktır” diyerekten bu paragrafı da bitiriyorum sevgili okur!

“Lan dino sana ne? Sen milletin şeyinin kahyası mısın”cı, “dokunmayan yılan”cı yeni yetme Dino okuyucularına! “Leyn Dino tüm İskandinav kızları sana kurban olsun”cu can-ciğer kekelerime! “Lan Dinodaki şu havalara bak sanki ejderhası var”cı magazinperest uzak akrabalarıma, “Abi 4.52 dakikadır okuyorum, konu bir organla alakalı ama hangi organ olduğunu çıkaramadım”cı ilk kez dino okuyucularına armağanımdır. Sizleri selamlıyorum.

* İnsanın elleri ve beyni vardır.

Son not: herkesi mutlu edemezsin çünkü sen risotto soslu geyik sırtı fileto değilsin. (Şad olsun Anthony Bourdain’in cennet mekanlık ruhu)

Önceki makale Zaman Pazarı
Sonraki makale Tek Demlik Çay

Erdal Alper

Site editöryası kendimi tanıtacak bir özgeçmiş istemişti. İnsan en çok kendisine yabancı olan canlıdır hesabı soruya cevap vermek için kopya çektim. “dünya küresinin, Türkiye qariyesi Mardin sakinlerinden; ismi önemsiz, Cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir Abd-î acz.* *1960 lı yıllarda Elazığ tımarhanesinde vefat eden bir“ delinin” son arzuhalinden kopya edilmiştir.

BİR CEVAP BIRAK

Görüntü açıklaması

Güvenli alışveriş noktası

Hızlı ve güvenli ödeme