Görüntü açıklaması

Ücretsiz Sevkiyat

Hızlı ve Ücretsiz Gönderin

Görüntü açıklaması

Çevrimiçi destek

Nihai ve 7/24 Destek

Görüntü açıklaması

3d Güvenli ödeme

Güvenli Çevrimiçi Ödeme

Hepsi Zamansızda

Mağazaya git

SANATTA MEKÂN ROLÜNÜN YENİDEN TANIMLANMASI-MEKÂN SOYUTLANMASI

Gamze Kartal
21 Mart 2024
Image Description

Sanat, gelişen teknolojinin etkisiyle dönüşüme uğramış ve dijitalleşme sürecine adım atmıştır. Bu dönüşüm, geleneksel sanat anlayışını değiştirmiş ve sanat eserlerinin üretim şekli ile sunumu arasında birçok yenilik getirmiştir. Dijitale dönüşüm sürecinde ‘’mekân ‘’ kavramı ise yeniden tanımlanmış ve fiziksel bağlamdan soyutlanmıştır. Geleneksel sanat anlayışında, sanat eserleri belirli bir fiziksel alanda sergilenirken, dijital sanatın yükselişiyle birlikte eserlerin dijital platformlarda mekândan bağımsız bir şekilde sunulması mümkün hale gelmiştir. Bu durum, sanat-mekân arasındaki bağı zayıflatıp, mekânın soyutlanmasını sağlasa da sanat eserlerinin sanatseverlere erişe bilirlik düzeyini arttırarak, mekâna bağlı fiziksel sınırları ortadan kaldırmıştır. Böylece sanatseverler, sanat eserlerini galeri veya müze gibi geleneksel mekânda değil, çeşitli dijital platformlarda, sanal ortamlarda deneyimleyebilme olanağı elde etmişlerdir.

Ancak mekânın fiziksel olarak soyutlanmasıyla birlikte, sanat ve sanatsever arasında duygu etkileşimi zayıflamaya başlamıştır. Geleneksel sanatın fiziksel bir mekâna bağlılığı, eserin fiziksel özellikleri yanı sıra, sergilendiği mekânın atmosferi ve duygusal etkisi üzerinde de durmaktadır. Dijital ortam ise bu duygusal bağlantıları azaltabilmektedir. Eserin dokusu, boyut hissi gibi deneyimler dijital ortamda sağlanamaz. Ayrıca başka bir sorun olarak, sanat eserlerinin dijital ortamlarda kopyalanması, çoğaltılması gibi sorunlar da kaçınılmaz olmaktadır.

Bununla beraber, dijital sanat anlayışındaki mekân kullanımıyla birlikte yeni bir estetik deneyim sunma potansiyeli de bulunmaktadır. Yani, dijital sanatın mekânın fiziksel sınırlarını aşarak, sanat eserlerine farklı bir perspektif kazandırabileceği düşünülmektedir. Sanatçılar dijital ortamın sunduğu imkânlarla, geleneksel sanat pratiklerini genişleterek, interaktif ve çoklu duyusal deneyimler yaşayabilmektedir. Sanat eserleri, sanal, sanal gerçeklik veya arttırılmış gerçeklik gibi teknolojiler kullanarak izleyiciyi mekânın ötesine taşımakta ve onlara algısal bir deneyim sunmaktadır.

Sonuç olarak, bu dönüşüm sanatın yayılmasını ve erişilebilirliğini artırırken, aynı zamanda fiziksel mekânın sağladığı derin duygusal bağlantıyı azaltarak, eser ve sanatsever arasındaki duygusal etkileşimi zayıflatmaktadır. Bu durum, dijital sanatın mekânsızlaştırıcı etkisiyle birlikte , geleneksel sanatın yüzyıllardır sağladığı dokunma, koklama ve fiziksel mekândaki etkileşim gibi duyusal deneyimlerin dijital platformlarda yitirilmesine yol açmaktadır.

Önceki makale Hacamat
Sonraki makale III. XVII. Mektup (Kürt Kitabesi)

Gamze Kartal

Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Geleneksel sanat anlayışının dışına çıkıp dijital sanat alanında içerikler üretmeye devam etti. Çalışmalarında ‘’el’’ temasını ön plana çıkararak ,sanatta görme biçimine yeni bir boyut kazandırmayı hedeflemektedir. Görsel Sanatlar Öğretmeni olarak görev yapmakta ve çalışmalarına devam etmektedir.

BİR CEVAP BIRAK

Görüntü açıklaması

Güvenli alışveriş noktası

Hızlı ve güvenli ödeme